2 Ekim 2013 Çarşamba

Korkularımız doğuştan mı gelir, öğrenilir mi ?




Bireylerin dikkatlerini, farkında bile olmadan otomatik olarak onlar için önemli bir uyarıcıya yönlendirme kapasitesi, insanlığın ilk zamanlarından beri sahip oldukları bir özelliktir. Bireylerdeki kaygı ise bu “tercih edilmiş” dikkat yönlendirmesinin korku ya da tehdit içeren uyarıcılara yönlendirilmesinden kaynaklandığı gözlemlenmektedir. Peki hangi uyarıcıların korku ya da tehdit içerdiğine dair bilgilere doğduğumuz andan itibaren sahip miyiz yoksa sonradan mı öğreniyoruz?


Bu soruya karşılık gelen araştırmalar iki tane yaklaşım göstermektedir. Evrimsel psikoloji bu soruya, bizim doğuştan itibaren bir “korku modülü” ile yaşadığımızı, ve bu korku modülünde yılan, örümcek, yükseklik ve karanlık gibi insanın “doğasını” tehdit eden uyarıcılardan korkmaya programlı olduğumuzu belirterek yanıt vermektedir. Gündelik hayatımızda edindiğimiz diğer korkular ise,  örneğin bir film sahnesi ya da bir karakter, bizim için öğrenilmiş korkulardır. Bu yaklaşıma göre, doğuştan gelen korkularımız her zaman öğrenilen korkularımızdan daha baskındır. 


Diğer bir yaklaşım ise, bireyin neyden korktuğu, korkulan uyarıcının birey ile olan ilişkisine bağlıdır. Birey, kendisini ilgilendiren uyarıcılara dikkat eder. Örneğin, kaygı bozukluğu olan bir birey için bir örümcek daha dikkat çeken bir uyarıcı iken, kaygı bozukluğu olmayan birey için olmayabilir. Uyarıcılar ile olan ilişkimiz, bizim onlardan korkup, korkmayacağımızı belirlemektedir. 

Bu iki yaklaşımı ele aldığımız takdirde, hiç örümcek görmemiş bir bireyin de örümcek gördüğü zaman korkmasını ya da tehdit olarak algılamasını açıklamayabilmek için, belki de gerçekten bizim “doğa”mızı tehdit edecek uyarıcılara doğuştan gelen bir dikkat ayrıcalığı tanıdığımızın farkında olmamız gerekir. Uçamadığımız için yükseklikten, bizden daha hızlı ve seri hareket ettiği için örümceklerden ve yılanlardan, görme algımızı tamamen ortadan kaldırdığı için karanlıktan korkmamız, özellikle hayati önem taşıyan korkularımız da olabilirler.



Aslıhan TÜZÜN
Psikolog



              


1 yorum: